23 Ocak 2002 Tarihli Görüşme Notu

KÜLTÜREL HAKLAR PERSPEKTİFİ DEMOKRATİKLEŞMEDEN AYRILMAMALI

Hoş geldiniz! Mehmet gelmedi mi? Onu almışlar mı?
(Hayır gelmedi, fakat bir problem yok, gözaltına alınmadı. Açık görüş tarihini bekliyorlar. Açık görüş yapılacak, o zaman gelecekler.)
Mehmet haftaya gelse iyi olur.
Nasıllar? Genel olarak da soruyorum. Türk halkıyla aralarında demokratik bir bağ oluşuyor mu, alanda kimler var, kimler ön plana çıkıyor? Kadınların derinleşmesi ve çalışması iyi demiştiniz, gelişmeler nasıl?
(Alanda aynı arkadaşların olduğu, bir değişikliğin olmadığı, bayan arkadaşın hala gözlem altında tutulduğu aktarıldı.)
Kısaca genel haberler neler? Aktarabilirsiniz.
(AKMP bir protokol hazırladı. 13 Nolu Protokol, savaş ve yakın savaş tehlikesi dahil bütün olarak idamı kaldırıyor. Bu, imzaya açıldı. On ülke tarafından imzalanınca 6 Nolu Protokolün yerini alacak.)
İmzalanacak mı peki?
(Çok kısa bir süre içinde 6 Nolu Protokolün yerine geçeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Fakat AİHS Madde 2’de halen idam cezası düzenleniyor.)
Mahkemelere ilişkin söyleyebileceğiniz bir şey var mı?
(AİHM Başkanı bir yılı değerlendiren bir konuşma yaptı; sizin davanızın 2003’e sarkabileceğinin söyledi.)
Herhalde 2003’e sarkabilir. Yunanistan’daki Ağır Ceza Mahkemesi devam ediyor mu, hangi avukatlar ilgileniyor?
(Sanırım Yunan avukatlar ilgileniyor.)
Benim savunmam nasıl alınacak? Atina’da görülmekte olan davada savunmayı vermek isterdim. Bu savunmalarım Yunan halkı için de önemlidir. Yunan halkı içinde komplo tamamen hukuk dışı ve Yunan halkının tarihine, şerefine bir darbedir. Bu, Yunan halkının da çıkarlarına aykırıdır. Aksi halde ABD de dahil hiç kimse Yunan halkını kurtaramaz. Bin yıl geçse de Kürtler bunu unutmaz. Kaba intikamcılık mantığıyla söylemiyorum, ama hiç kimse bunu af etmez. Yunan halkından ricam, bu komplonun açığa çıkarılmasıdır. Komployu yapan küçük bir ekiptir, bu komplo ekibinin açığa çıkarılması gerekir. Yunan halkının onuru ve tarihsel şerefi bunu gerektirir. Onlar böyle bir davranışa layık değildirler. Bu komplocuların işbirliği yaptığı çevreler Yunan halkını kurtaramaz. Kaba intikamcılık olarak söylemiyorum; komplonun açığa çıkarılıp kamuoyuna mal edilmesi, teşhir edilmesi gerekir. Benim savunmalarımın alınması ve olayda bulunan şahitlerin dinlenmesi gerekir. Bunun derinliğine açımlanması gerekir. Avukatlarıma bu mahkemenin sonuçlarını da AİHM’e taşıma görevini veriyorum. Dışarıdaki avukatlarla işbirliği içinde bunu taşırmalısınız. Sadece bu klik. Dostluğa ihanet kadar bütün yapılanlar AİHS’ne çok aykırıdır. Yunanistan AB hukukuna bağlıdır. Bu, AİHS aykırıdır. Yunanistan suç işlemiştir. AİHS çok aykırı olan kaçırılma ve teslim etmeyle ilgili olarak mahkemenin bunu mahkum etmesi gerekir ve bunu AİHM’e taşırmalısınız. Türkiye ile olan davamdan önce Yunan mahkemesinde süren davamın AİHM’e taşırılması gerekir. Önce bunun halledilmesi gerekir. Yunan Parlamentosunun araştırma raporu var, bunun sonuçları belirleyicidir ve bu kararın AİHM taşırılmasını istiyorum. Bu, aynı zamanda İmralı’daki yargılamanın sonucudur da.
Beni nasıl kaçırdıkları ve ihanet ettikleri Atina’daki mahkemenin sonucu belirleyecektir. Hepsi suçtur ve bellidir. Hepsinin şahitleri var: Pangalos, Kalenderis, bizi davet edenler, birlikte kaldığım dostlar, avukatlar var. Siyasi iltica taleplerim vardı, bunlar açığa çıktıktan sonra Türkiye’yle olan yargılamanın kararının çıkması gerekir. Aksi halde oyundur derim. Türkiye bunun farkına varmalı, sanırım engel olmaz.
(AİHM’e İngiliz ve Türk avukatların 28 Eylül’de yaptığı sunumlar ve Hükümetin cevaplarını kastederek) Gönderdiğiniz beş parça yazıyı aldım. Derinliği fena değildi, üzerinde yoğunlaşın, onların yayınlanmasını düşünebilirsiniz.
(AİHM’de yargılama devam ettiğinden sorun olabilir.)
O zaman tamam, İngiliz avukatlarla diyalog içinde olun. Komplo önemli, bunlar sıradan değil. Elli-yüz bin insanın hayatına mal olacak bir komplo. Yunan halkı davamı takip etsin, bu onların dostluk görevidir. Bu onlara da layık değildir. Bunu yapanlar Kürt halkı tarafından lanetlenecekler. Komplonun açığa çıkarılarak sorumlularından hesap sorulması gerekir. Bu temelde kendilerine selam ve saygılarımı iletirsiniz.
İyi düzenleyin, mahkemeye ve Yunan halkına, aydınlarına, gazetelerine ayrı ayrı verin. Bu küçük çetenin teşhir edilmesi gerekir. AİHM’de bekliyoruz sanırım? Avukatlarla iyi diyalog içinde olun
(Ana dilde eğitim için dilekçeler verilmeye devam ediliyor, yaygın tutuklamalar var. ANAP daha ılımlı davranılmasını istiyor.
MHP olumsuz açıklamalar yapıyor, Mustafa Karasu’nun açıklamalar vardı; bu dilekçelerin önemli olduğunu, sadece yasal taleplerde bulunmak değil, Kürt dilini pratikte geliştirmek gerektiğini, bunun demokratikleşmenin önemli bir adımı olabileceğini belirtiyor.)
Ona ilişkin sonra kısa bir mesaj vereceğim.
(Türk kamuoyu tartışıyor, aydınlar köşe yazarları olumlu veya olumsuz düşünüyorlar, ama ciddi bir tartışma yaşanıyor.)
Bu konuda kısa bir mesajım olacak. Bu konuda hem önerim hem de açıklamam olacak. 12 maddelik açıklama sizce devletin sızdırdığı bir bilgi mi?
(Kesin bir bilgi yok, ama devletin güvenlik birimleri deyimini kullanıyorlar. Mustafa Karasu 12 maddenin açıklandığı zamanı ve içeriğini dikkate alarak, “Bu, Türkiye’nin inkar politikasının açığa çıktığı, iç ve dıştan çözümün dayatıldığı süreçte çözümsüz kalmasının sorumluluğunu üzerinden atmaya dönüktür. Tarz olarak diyalog için uygun bir yöntem değil. Önemli ama diyalog demek zorlama bir yorum olur” diyor.)
Bu en sağ kesimin sözü mü oluyor? Çözümsüzlüğü dayatan zihniyetin sıkışması mı? Devlet artık eskisi gibi kendi politikalarını sürdürmekte zorlanıyor, politikayı yenilemeye mi çalışıyor?
(MHP bu süreçte tüm olumlu gelişmelerin önünü tıkıyor.)
MHP zorlanıyor.
(MHP’den İsmail Köse, “Gerekirse tazminatı öder, idamı gerçekleştiririz” açıklaması yaptı ve Bahçeli AİHM yeniden yargılanma kararlarına uymayacaklarını açıkladı. AB ile uyum için çıkacak yasaları son derece geri. MHP hassasiyetleri gözetiliyor. Değişiklikler inandırıcılığını yitirdi, MHP süreci tıkıyor.)
Ortam sertleşiyor, bana yönelik biraz kendi tabanını kurtarmaya yönelik.
(MHP hem hükümet içinde sıkıştırılıyor, hem de kendi tabanı sıkıştırıyor.)
Sizce MHP’deki zorlanmalar neden kaynaklanıyor?
(MHP seçim sürecinde tabana verdiği sözler nedeniyle ve yapılan değişiklikleri anlatma temelinde içeride kendi tabanını, dışarıda da gelişmeleri tıkadığı için diğer çevrelere karşı zorlanıyor.)
MHP ve DYP özel savaş rantına dayanan partiler değil mi? Özel savaş bunların varlık sebebi. MHP ve DYP Türkiye’yi ne kadar tahrik edebilir, sonuç ne olabilir? Bahçeli’ninki biraz propagandaya yönelik değil mi? Bana propagandaya dayalı bir politika gibi geliyor. Bunların devlete ağırlığı ne olabilir? Sanırım Ecevit’in tavrı egemen olur. Benim idamımla ilgili bir provokasyon geliştirebilirler. Devlet bunu çok hazırladı, zaten böyle geldiler, varlık sebepleri bu. İç savaş geliştirmek istiyorlar. Siz buna karşı tedbirlerinizi alın. Olabilir de, olmayabilir de. O zaman siz de zor dunumda kalabilirsiniz, bunun tedbirlerini alın. (ÖDP’den ayrılmalar oldu. Mihri Belli, Sungur Savran ve bazı çevreler koptu.)
Dev-Yol ekibinin arta kalanları mı kaldı? Kurtuluşçular ayrıldı sanırım. Taner’in ortaya çıkma durumu nedir?
(O konuda Can Dündar’a Almanya’da öldürülen Kürşat’ın babası Vecihi Timuroğlu cevap göndermiş. Taner, “Kürşat benim yerime vurulmuştu” diyor. Vecihi Timuroğlu, “Sen PKK’yle önce anlaştın, ama baştan beri oğlum buna karşıydı, oğlumun ölümünden sorumlu kişi” ve oğlunun “Apo’nun emriyle öldürdüğünü” söyledi. İsveç’ten gelen ekibe de “Öcalan bunu itiraf etti, Şemdin’in ifadelerinde bu yer alıyor” dediği aktarıldı.)
Taner tasfiyeci bir ekiptir, bunu Teslim Töre daha iyi bilir. Bizim yanımıza geldiğinde bir suikast timiyle gelmişti. O dönem soruşturduk, ama tam açığa çıkmadı.
(Ufuk Uras ayrılanları “kaba solcu” diye niteledi.)
Mihri bize daha dost, görüşülebilir. HADEP onlarla görüşüyor mu? HADEP’in kapatılma durumu nedir? Kapatılabilir mi, kapatılma ihtimali ne, HADEP’in buna karşı hazırlığı var mı?
(Kapatılma ihtimali var. HADEP sözlü savunma için ek süre talep etti, 1 Martta savunma verecek. DEHAP var.)
DEHAP bünyesinde de olabilir. Yeni parti konusunda görüşmeler sürdürülüyor mu? ÖDP’den ayrılanlar dahil, demokratik hareketin birlik partisi olarak sürdürülebilir. Bu konuda çalışmalar ne düzeyde? Milliyetçi bir Kürt partisi görüntüsünden kurtarmak gerekiyor. Kürt partisi olma havasından kurtarmak gerekir. Demokratik birlik partisi yaratılmalı. İçinde Türkler, Kürtler, diğer azınlıklar olmalı. Türkiye, azınlıkların ayrı örgütlenmesinden zorlanabilir. İçinde marjinal gruplar ve kadınlar da olmalıdır.
Ben bunu daha önce söyledim, süreç bunu gerekli kılıyor. Bu tür şeyler yoğun yaşanmalı.
Haberlerde dinledim: HADEP yükseliyor, gelişme var. Ufak gruplarla, ittifaklarla bir birliğe doğru giderlerse rahatlayacaklar. Oy oranları yüzde 10’u aşabilir.
(Zaten resmi rakamlar % 8,5 diyor.)
Evet, gelişiyorlar.
Güney’de üçüncü bir kuvvet durumuna geldiler mi? Irak’ta demokratik Kürt liderliği demiştim. Bu çok önemli. Ayrıca KNK bünyesinde de oluşturulabilir, böyle bir şeyi geliştirmeliler. Yarın Afganistan benzeri bir şey gelişirse Osman ya da Abbas gidip bakanlık yapacak değiller. Kuvvetleri de var; oradaki halkla, aşiretlerle ilişkilenebilirler. Güney’den katılımlar var, halkın şehitleri var. KDP ve YNK ile demokratik ittifaklar olabilir. Bu açıdan hazırlıklı olmalılar.
Savunma bölgeleri çok güçlü kılınabilir. Güçleri ne kadar? On bin civarında olmalı, belki biraz daha fazla. Katılımlar sürüyordur.
(Evet, Doğu’dan, Güney’den ve Kuzey’den var.)
Kendilerini ne kadar koruyabilirler? Orada ciddi gelişmeler olabilir, hazırlıklı olunmalı.
Cezaevlerinden gelen mektuplar var. Elif Zuhal Bıkım’dan gelen mektup var. Bayrampaşa’da mı?
(Hayır, ayrılan gruptan.)
Onlar ne kadar kaldı?
(Ayrılanlar oldu, sayıları azaldı.)
O zaman fanatik kesim kaldı. Olumlu buluyorum, biraz anlamış. Çevresiyle pratik ve teorik anlamda çalışsın dersiniz. Sivas’tan Hidayet Kut; anlamlı, derinlikli, felsefi boyutunu iyi buluyorum. Oraya gideceksiniz herhalde. Elif Uçar’dan mektup aldım; neolitiği, kadın özgünlüğünü anlamış. Uzun bir mektup yazmak isterim, eğer ulaşırsa iyi olur. Fatma Sönmez var, ona da selamlarımı söyleyin. Bir sürü eski mektup gelmiş, çoğu karalanmış. Ancak bir iki satırı okunsa da anlamlı buluyorum, iki kelime de yeter. Çoğunuzun gönderdiği şeyleri aldım, mektup yazanlar yazarken ağlıyormuş. Bu çok anlamlı değil, ağlamaktan ziyade olup biteni anlamak önemli. Ağlayarak yüreklerini hafifletmek yerine, beyinleriyle yüreklerinin birliğini sağlayıp yaşama yanıt olarak anlam güçlerini geliştirsinler. Güçlenmeleri umut verici. Savunmalarımı okumuşlarsa, kadınla ilgili sorunlarına yanıt verdim. Zaman zaman verdiklerimle beraber son dileklerimi de ekleyerek karşılık verin.
Yeni yıl mesajımı düzenleyin. Savunmadan da yararlanarak 2002 mesajımı iletebilirsiniz. Bir iki sayfa olabilir. Bende bazı isimler vardı, verecektim, ama uygun bulmadılar. Oya Yaz yazmış, uğrayın. Demokratikleşme üzerine yoğunlaşmasını sürdürebilir. Sabri’nin kartı geldi, kısa bir karttı, sürekli yazacağım diyordu. Küçük bir kart gibi mektubu geldi. Selamlarımı söyleyin. Savunmaları okuyabiliyor mu? Derinleşsin, Savunmalara ilişkin değerlendirme yapsın.
HADEP partilerle ilişkiye geçti mi? İttifak konusunda ANAP, CHP, yeni sol oluşumlarla derinleştirilebilir. Mihri Belli ve Yalçın Küçük ziyaret edilebilir. 1975’te ortak örgütlenme içinde olacaktık, bize şovenizmi dayatarak bozdular. ‘70’lerde, ‘82’lerde, ‘90’larda yapılamayan ittifak yapılabilir. Biz hazırız. Kürt halkının bütün oyları birlik halindedir. Demokratik birlik içinde ittifak yapılabilir. Mihri bunu anlayabilir. Demokratik hareketin demokratik birlik platformları, birlik konferansları olabilir, birlik esprisi içinde yapılabilir. Bu temelde kendisine selamlarımı söyleyin.
Avrupa’da birlik konferansları gelişebilir. Türk-Kürt ve farklı kültürler var. Ayrı ayrı partileşme sakıncalı. Türkiye’yi de zorlayabilir. Bu tarihi bir adımdır, ortaklaşa örgütlenme gerçekleşmelidir.
12 madde hakkında ne düşünüyorsunuz, devletin sızdırdığı kesin değil mi?
(Ertuğrul Özkök, devletin birimlerinden sızdırıldığını doğruluyor, ama “kimse üstlenmez, olumsuz bir tepki gelmezse önemlidir” diyor)
Sağ güçlerin asıp kesmenin sonunun olmayacağını bilmeleri gerekir. Onlar savaş istiyor. Başka şansları yok. Böyle yaparlarsa bu iç savaştır ve kan gövdeyi götürür. Devletin ağırlıklı kesimi değişim istiyor, buna zorunlular. Kürt sorunu buna engel değildir. 12 madde devletin hangi kanadından geldi, polis mi? Sizce hangi çevrelerden?
Demokratikleşme ana adımdan ayrı düşünülmemeli, sadece dili öne çıkarak demokratikleşme ana adımının önüne çıkarılmamalı. Dilekçenin olumlu ve olumsuz yanları var. Dilekçe hakkı saklı, provokasyonlara yol açmamalı, kışkırtmamak gerekir. Kürtçe anadilde eğitim diyalektik gelişecek. Demokrasi perspektifinden ayrı ele alınmamalı. Kültürel haklar perspektifi demokratikleşmeden ayrılmamalı. Dilekçe hakkı ayrı tutulabilir, dilekçe bir haktır, ama provokasyonlar olmamalı. Demokratikleşmenin önüne koymamak önemli. Şu aşamada sadece dil için aynı şey düşünülebilir, bir ana adımıdır, ayrı düşünülmemeli. Sadece dil için kışkırtmalara girmemek gerekir. Sağcı rantçılar bunu kullanabilir. Dilekçe hakkı saklı tutulur, ama bu alevlendirmemeli. Biçimi yeniden düzenlenebilir, gerekirse biçim değiştirmeli. Devletten hak talebinden ziyade kültür evleri kurma, halka benimsetme, kültür çalışmalarını, araştırma ve inceleme sonuçlarını halka benimseten, yaygınlaştıran bir tarz.
Karasu’nun da dediği gibi bunu hayata geçirmek için yaygın bir örgütlenme diyorum. Gençler kendi kültürlerini, dilini, tarihini öğrensinler. Bu resmen olabilir ya da olmayabilir. Ne devlete isyan ne de yalvarma şeklinde olmalı. Mutlaka demokratikleşmeye hizmet etmeli. Devletle çatışma temeline dönüştürmeden üçüncü yol, sivil toplum geliştirilebilir. Sivil ekonomi, sivil siyaset, sivil kültürel oluşumları yaratarak çözüme gitmeliyiz. Bu yaygın dilekçe kampanyasını biraz geri çekebilirler; yaygın dilekçeler yerine kültür evleri organizasyonları olabilir. Türkiye’ye bir bütün olarak demokrasinin gelmesi için çalışılmalı. Türk aydınlarını da bu demokratikleşme adımına duyarlı olmaya davet ediyorum.
Sağlığım fena sayılmaz, Yunan kamuoyuna çağrıyı yayınlarsınız. Birlik tüm Kürtler için geçerli ve tüm çözümleri demokraside arıyoruz.
15 Şubata ilişkin açıklamalarımı yaparım. Dili çok uygun olmalı. Devletin duyarlı kesimi fazla engel çıkarmaz. Tavrımız ciddidir, oyun oynamıyoruz, devletin de ciddi olması gerekir.

İMRALI CEZAEVİ

ABDULLAH ÖCALAN


Warning: Undefined variable $meta_text in /data/abdullahocalan/public_html/wp-content/themes/xwe/content-single.php on line 53

Deprecated: printf(): Passing null to parameter #1 ($format) of type string is deprecated in /data/abdullahocalan/public_html/wp-content/themes/xwe/content-single.php on line 57