FATOŞ SAĞLAMGÖZ ARKADAŞIN MEKTUBU

PARTİ ÖNDERLİĞİNE

1970 Urfa Viranşehir doğumluyum. İşçi kesiminden gelen 9 çocuklu bir ailenin son ferdiyim. Ailem Türk kökenlidir. Herhangi bir aşirete bağlı değildir. kendi ulus kimliğini fazla öne çıkarmayan dil din kültür ırkı gözetmeyen diğer uluslardan insanlardan kız alıp vermiş bir aile. Devlete askerlik yapmayı reddetmiş, ama Fransa işgali döneminde başlayan halk hareketinde fiili olarak yer almış. Bütün bu özelliklerden dolayı 197891979 yıllarında Viranşehir’de gelişen Apocu harekete yakınlık duydu. Abim (Şaban Sağlamgöz) militanlık düzeyinde, Annem ve babam kuryelik düzeyinde hareket içerisinde yer aldı. Viranşehir’de ağa aşiretlerin hedefi durumuna gelince aile esas geldiği yer olan Urfa merkeze geri dönmek zorunda kaldı. 12 Eylül’de en ağır darbeyi Kürtlerle birlikte yaşadı. Abim işkencede şehit düştü. Aile baskı ve işkencelere maruz kaldı. Devletin gözünde Kürtler ne kadar isyancıysa biz de o kadar vatan hainiydik. 1986’da babam nedeni belli olmayan bir şekilde işyerinde ölü bulundu. Parti ile ilişkiler kopuktu. 1988’lerde ben üniversitede diğer abim de Urfa örgütü aracılığıyla yeniden parti ile ilişki kurduk, Abim (Mehmet Sağlamgöz) 1990’da gerilla saflarına katıldı. 1991’in sonlarında Uludağ üniversitesinde yürütülen YCK faaliyetlerinden sonra Dersim eyaletinde saflara katıldım. Dersim, Erzurum, Amed eyaletlerinde kaldım. 1996 yılında yaralandım, tedavi için metropole gönderildim. burada yakalandım. gerçek kimliğimin açığa çıkmaması üzerine 8 ay sonra serbest bırakıldım. Cezaevi örgütünün talimatı üzerine Avrupa’ya çıktım. 1998’den beri Avrupa’da PJA faaliyetlerinde bulunmaktayım. Komplo sürecini Avrupa’da yaşadım. Yetersiz yoldaşlığımızın sonuçlarını daha yakından görebildim.
Önderliğin esaretinden sonra Başkanlık Konseyinin Partiyi en iyi şekilde sürdürme çabası Başkan APO’nun yarattığı sistemin yıkılamaz gerçekliğini daha iyi görmeme neden oldu ve Parti Yönetimine güven ve bağlılık daha da pekişti.
Değerli Başkanım;
Sizin kadına verdiğiniz önem, kadınla olan güzel yoldaşlığınız tüm dünya tarafından biliniyor. Bir adada dört duvar arasına hapsetmeye çalıştıkları, aynı zamanda tüm Ortadoğu kadının özgürlüğüdür de. Bu özgürlüğü hapsetmeye çalışanlar o adanın etrafındaki engin denizleri göremeyecek kadar körler. Tarihsel gerçeklikle bağlantılı olarak kadına bir misyon biçtiniz . Bu misyonu en iyi şekilde oluşturmak artık bizim görevimiz.
Bir rüya gördüm. Toprak kokulu bir mağarada uzanmış yatıyordunuz. Beş bayan arkadaş size yakın bir yerde oturmuştuk. Arkadaşlar mücadele içerisinde tanımış olduğum farklı uluslardan arkadaşlardı. Sanki her birimiz bir halkı temsilen oradaydık. Elinizi uzattınız. Tek tek gelerek elinizi tuttuk. Yanınıza yaklaşan herkesin başına bir avuç toprak döküyordunuz. Hangi arkadaşla elleriniz birleştiyse hem biz canlanıyorduk hem de siz iyileşiyordunuz. Sonunda hepimiz sizinle birlikte ayağa kalktık. bilinçaltına yerleşmiş umudun ifadesidir. ama umut soyut bir kavram olarak kalmayacak bir olgu. özellikle biz militanlar ve kadınlar açısından pratik gereklerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Siz bu konuda yapılması gereken her şeyi yaptınız. bizim ise yetersiz kalan yoldaşlık yanlarımızı gidermemiz gerekiyor.
Yeni girmiş olduğumuz süreç, fedai bir ruh ateşten daha kızgın bir yürek gerektiriyor. Ancak bu şekilde size şehitlerimize ve halkımıza layık olabiliriz. Uygulayacağım eylem tarzını kabul etmeyeceğinizin bilincindeyim. Ama bazı noktalarda halklar arası köprü olmak gerektiğine inanıyorum. belki o köprünün tahtalarından birisi olabilirsem ne mutlu bana. Mensubu olduğum halkın milliyetçi ruhunda kendi cephemden bir gedik açmaya çalışacağım. Ateş topları ve küllerin karıştığı bir noktada bedenler kardeşleşebilir.
BİJİ SEROK APO
BİJİ KADEK
BİJİ PJA
9.11. 2003
SEMA ( FATOŞ SAĞLAMGÖZ)


Warning: Undefined variable $meta_text in /home/abdullahocalan/public_html/wp-content/themes/xwe/content-single.php on line 53