PARTİ ÖNDELİĞİNE
Değerli Başkanım, raporumun başında kendimi tanıtmak ve özgeçmişimi biraz açmak istiyorum. 1967 yılında Batman’ın Yo-lağzı köyünde doğdum. Asıl adım Güler OTAÇ’tır. Ailemin maddi durumu orta hali olup, çevrede eskiden beri yurtsever ve demokrat olan bir ailedir. Bu yüzden ilk yurtsever-lik bilincimi aile çevremden erkenden, kısa bir dönemde aldım.
1987 ve 1988 sürecinde parti faaliyetlerinde yer aldım. 1989’da Amed’de tutuklandım. Bir süre tu-tuklu kaldıktan sonra ser-best bırakıldım. Bu süreç-ten sonra kontra-gerillanın tehditleri altında faali-yet yürüttüm. Ekonomik zorluklardan dolayı 89’da bir tekel fabrikasında çalışmaya başladım. Yakla-şık 4 yıl çalıştıktan sonra durumum farkedildi ve bölgeden uzaklaştırıldım. Bu dönemde abim Faik OTAÇ ve yeğenim Çetin ABAYAY kontra-gerilla tarafından katledildi. Ben de aynı tehdit altınday-dım. Ben kararımı verip 1993 Nisan ayında Garzan Eyaleti’nde gerilla saflarına katıldım ve buradan belli fiziki rahatsızlıklardan dolayı hem tedavi, hemde kitle faaliyetleri için Adana’ya gönderildim.
1995 Ağustos ayında Dersim’de tekrar gerilla saflarına katıldım. Düşmanın her alanda halkımıza barbarca yönelimini görün-ce, ona olan kinim kat be kat artıyordu. Düşmanın halkımız üzerindeki imhacı politikasına yanıt olma ve halkımızın bin yıllık öfkesini bir eylemle ona haykırarak haklı olan mücadelemizi dünya kamuoyuna duyurmak i-çin, böylesi bir eylemi gerçekleş-tirmek gereki-yordu.
Halkıma, Partime ve Parti Önderliğimize bağlılı-ğı, en iyi bir şekilde ancak böyle ifade edebilirdim.
Değerli Başkanım!
Bin yıllardan beri başkalarının egemenliği altında, baskı ve zulüm gören halkım, geç de olsa sizin gibi bir Önderliğe kavuştu-ğu için çok şans-lıdır. Bu yüzden sizlerin mevcut tarihi, bu düşmanı bin kez kahretmiştir. Sosyalist ideolojiyi en iyi temsil eden ve doğruluğunun sonuna kadar ileri savunucusu siz oldunuz. Bu savaşım, tüm çirkinlik ve haksızlığa karşı olan amansız bir savaştır. Sizin büyüklüğünüz de ondan ileri geliyor. Değerinizi hiç kimse Kürdistan halkı gibi göremez ve anlayamaz. Çünkü sizin doğuşunuz Kürdistan hal-kının yeniden varoluş savaşıdır. Bugüne kadar hem feodal düşünce çerçevesinde, hem de düş-manın sömürge düzeninde hep horlanan, ezilen Kürt ka-dını, sizin başlattığınız mücadele sayesinde öz-gürlüğe kavuşmuştur. Bugün Kürdistan kadını farklı bir şekilde sömürge düzene ve bütün mevcut geriliklere karşı korkunç bir mücadele başlatabili-yorsa, bunun da çerçevesini sizin gibi bir Önderden aldığı içindir. İnsanca yaşamak onuru korumak is-teyen her kadın gıdasını sizden almalıdır.
Değerli Başkanım !
Bütün varlığımla kendimi halkıma adasam bile, sizin emek ve çabalarınız karşısında bir hiçtir. Bu kutsal mücadeleye keşke canımdan da başka vere-bileceğim bir şey de olsaydı. Sizi görmek, konuş-mak ve kutsal eğitiminizden yararlanmak, benim en büyük arzumdu. Bunun imkanı olmadı. Fakat talimatlarınızla, çözümlemelerinizle sizi sürekli ya-kından hissettim. Ne mutlu size ki, binlerce insa-nın, uğruna her an gözünü kıpmadan feda edebile-cek bir mücadelenin Önderisiniz. Öyledir ki, bizler dün-yanın en büyük düşmanlarına karşı amansız bir savaşımı başlatmaktan korkmayan, çirkinliklere ve haksızlıklara karşı savaşan bir Öndere sahibiz.
-Yaşasın Kürdistan Halkının Kurtuluş Mücadelesi !
-Yaşasın Partimiz PKK Ve Onun Ulusal Önderi Başkan APO!
-Kahrolsun Faşist T.C Devleti ve Onun Uşakları!
Devrimci Selam ve Saygılar
Bermal (Güler OTAÇ)